Kojik asit, Aspergillus oryzae, Aspergillus flavus, Penicillium ve Acetobacter gibi belirli mantar türleri tarafından doğal olarak üretilen biyolojik bir bileşiktir. Fermentasyon süreciyle elde edilen bu bileşik, özellikle pirinç, soya sosu, sake ve miso gibi fermente gıdaların üretiminde yan ürün olarak ortaya çıkar. Kimyasal formülü C6H6O4 olan kojik asit, tirozinaz enzimini inhibe ederek melanin üretimini azaltır, bu nedenle cilt aydınlatıcı ve leke giderici ürünlerde yaygın olarak kullanılır.
Kojik asit, tirozinaz enziminin aktivitesini inhibe eder ve bu sayede melanin üretimini azaltır. Melanin, cildin rengini belirleyen pigmenttir ve aşırı üretildiğinde güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri ve melazma gibi sorunlara yol açar. Kojik asit, tirozinazı bloke ederek hiperpigmentasyonun önüne geçer ve cildin daha aydınlık ve eşit tonda görünmesini sağlar (Brenner & Hearing, 2008).
Akne sonrası kalan koyu lekeler genellikle postinflamatuar hiperpigmentasyon (PIH) olarak bilinir. Kojik asit, bu lekelerin rengini açarak cilt tonunu dengelemeye yardımcı olur. Aynı zamanda, bakterilere karşı güçlü antimikrobiyal etkileri sayesinde akne oluşumunu önler ve ciltteki iltihaplanmayı azaltır (Jacobsen, 2012).
Güneş ışınları, ciltte serbest radikal hasarına yol açarak melanin üretimini artırır. Bu süreç sonucunda çiller, koyu lekeler ve güneş lekeleri ortaya çıkar. Kojik asit, UV kaynaklı hasarın etkilerini azaltarak bu tür lekelerin rengini açmada oldukça etkilidir (Draelos, 2007).
Serbest radikaller, cildin erken yaşlanmasına neden olur ve kolajen yıkımını hızlandırarak kırışıklık ve ince çizgilerin oluşumunu tetikler. Kojik asit, antioksidan özellikleri sayesinde bu serbest radikalleri nötralize ederek cildin genç ve sağlıklı kalmasını sağlar (Schwartz & Birnkrant, 2010).
Melazma, genellikle hamilelik, doğum kontrol hapları veya hormonal değişiklikler nedeniyle ortaya çıkan yaygın bir hiperpigmentasyon sorunudur. Kojik asit, melazmanın neden olduğu koyu lekeleri açmada etkili bir bileşen olup, hidrokinon gibi kimyasal aydınlatıcılara doğal bir alternatif olarak görülmektedir (Brenner, 2009).
Cilt, hormonal değişimler, UV maruziyeti, akne ve travmatik hasarlar nedeniyle düzensiz bir renk dağılımına sahip olabilir. Kojik asit, melanin sentezini baskılayarak lekeli ve düzensiz görünen cilt yapısını daha eşit hale getirir (Farris, 2014).
Kojik asit, birçok bakteriyel ve mantar enfeksiyonuna karşı antimikrobiyal aktivite gösterir. Özellikle tinea versicolor, kandida ve ayak mantarı gibi yaygın cilt enfeksiyonlarının tedavisinde yardımcı olabilir (Hayashi, 2015).
Kojik asit, kolajen sentezini destekleyerek cildin daha elastik ve sıkı kalmasını sağlar. Aynı zamanda göz çevresi ve ağız çevresindeki ince çizgilerin görünümünü azaltır, böylece daha genç bir görünüm kazandırır (Schwartz & Birnkrant, 2010).
Kojik asidin melanin sentezini baskıladığı için cilt güneşe daha duyarlı hale gelebilir. Ancak, düzenli olarak güneş koruyucu ile birlikte kullanıldığında, güneş ışınlarının ciltte oluşturduğu hasarı en aza indirerek leke oluşumunu önler (Draelos, 2007).
Çiller genetik olarak yatkın kişilerde görülen melanin kümeleridir. Özellikle güneş maruziyetiyle koyulaşan çillerin rengini açmak için kojik asit içeren ürünler kullanılabilir. Ayrıca, doğum sonrası oluşan hormonal lekeleri azaltarak cilt tonunu dengeler (Brenner, 2009).